Konuya Avrupa Birliği açısından bakıldığında, aradaki farklılık, Merkezi Yönetimin, Yerel Yönetimlere bakış açısından ve giderek artan merkezileşme eğiliminden kaynaklandığı görülecektir. Sorunlar, yetki devri ve paylaşımı konularında ortaya çıkmakta ve Yerel Yönetimleri gün geçtikçe Merkezi İdareye, idari ve mali açıdan bağımlı ve benzer hale getirmektedir.
Türkiye tarafından 21 Kasım 1988’de imzalanan AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartının 3. Maddesin de “özerk yerel yönetim kavramı, yerel makamların, kanunlarla belirlenen sınırlar çerçevesinde, kamu işlerinin önemli bir bölümünü kendi sorumlulukları altında ve yerel nüfusun çıkarları doğrultusunda düzenleme ve yönetme hakkı ve imkânı anlamını taşımaktadır. Dolayısıyla yerel yönetimlerin gerçek anlamda özerk olabilmesi için karar alma yetkisi, organların bağımsızlığı ve yeterli finansal kaynakların bulunması şartlarının gerçekleşmesi gereklidir” denmektedir.1
Bir başka kaynakta ise yerel yönetimlerin daha iyi hizmet verebilmesi için gerekli olan özerklik şartı şöyle tarif edilmiştir; “Yerel özerklik, yerel yönetimleri, kendi temel kurallarını koyma, kendi faaliyetlerini istediği şekilde yürütebilme, merkezi yönetimin yerel işlere karışmasını önleyebilme, kendi yerel kaynaklarını oluşturabilme ve yerel halkın refah ve mutluluğuna katkıda bulunabilmek gibi alanlarda yetkilendirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlamaktadır.” denmektedir.2
[1] Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ve Türkiye, BİLGESAM Yayınları, Yrd. Doç. Dr. Emine AKÇADAĞ ALAGÖZ
[2] Boğaziçi Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Merkezi
Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı
Avrupa Konseyi bünyesinde 15 Ekim 1985 tarihinde imzaya açılan ve Türkiye tarafından da 21 Kasım 1988’de imzalanan Şart, giderek artan görev ve sorumlulukların karşılanması için yerel yönetimlere esneklik tanınması, yerel yönetimlere görevlerini en iyi şekilde gerçekleştirecek yönetim yapısını sağlanması ve yerel yönetimleri merkez müdahalesinden korunmasını amaçlamaktadır.
Yerindenlik ilkesinin kavram olarak kullanılması ve yaygınlaşarak yerellik ilkesinin yerini alması da Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ile olmuştur. Şartın 4. maddesinin 3. fıkrasında “kamusal sorumluluklar -genellikle ve tercihen- vatandaşa en yakın olan makamlar tarafından kullanılır” denilerek yerinden yönetim ve yerindenlik ilkesi tarif edilmektedir.