Gelişmiş ülkelere baktığınız da E-Belediye projesine benzer, merkezi ve tektipleştirici bir uygulama örneğine rastlanılmamaktadır. Entegre olmaya çalıştığımız Avrupa ülkelerinde de durum aynıdır.

Ülkemiz ile gelişmiş ülkeler arasında, Yerel Yönetim sektörüne özel, ülke politikalarından bağımsız olarak uygulama pratiklerini ve farklılıkları incelediğinizde aşağıdaki temel eksiklerin ortaya çıktığı görülmektedir. Bunlar;

Veri Standartları Eksiği

Gelişmiş ülkelerde uygulanan sistemlere, ülke politikaların ayrı olarak teknoloji çerçevesinden ele aldığınız da ülkemiz ile bu ülkeler arasında çok temel bir fark ortaya çıkmaktadır; Uygulama ve Veri Standartları eksikliği. Gelişmiş ülkelerde, uygulamaların uzun süredir kullanılıyor olması ve kurumları oturmuş olması nedeniyle oluşan uygulama pratikleri, elde edilmek istenen sonuçlar doğrultusunda standardize edildiğini görmektesiniz.

Kurumların kullandığı uygulamaların ürettiği sonuçlar, çıktılar itibarıyla standart bir yapıya ulaştığını görmekteyiz. Benzer şekilde kurumlar arası veya uygulamalar arası veri değişim protokollerinin de çok detaylı olarak standardize edildiği görülmektedir. Ülkemizde bu alanda birtakım çalışmalar olsa da yeterli düzeye ulaşamamıştır.

Bu tür standart eksikliklerinin, sektör firmalarının çalışmalarına da olumsuz etkisi olmakta ve elde edilmesi hedeflenen faydalar çoğu zaman, standartların eksikliği nedeniyle gerçekleşememekte veya bir bütün olarak bakıldığında, yapılan yatırımlar sonucu ortaya çıkabilecek bilgi zenginliği ve derinliği maalesef gerçekleşmemektedir.

Bakınız;

Organizasyon veya Standart Ülke Link
Local Government Open Data UK https://opendata.esd.org.uk/
Data Catalog Interoperability Protocol (DCIP) UK http://spec.dataportals.org/
Project Open Data USA https://project-open-data.cio.gov/
The Federal Geographic Data Committee (FGDC) USA https://www.fgdc.gov/
The National Information Exchange Model (NIEM) USA https://www.niem.gov/
Local Goverment Association, esd standards powering LG Inform UK https://standards.esd.org.uk/?

Uygulamalarda Merkezileşme Eğilimi

Ülkemizdeki uygulama pratiğine bakıldığında, Ülke olarak 1988 yılında imzaladığımız AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nda ifade edilen “Ademi Merkezi” yapı yerine daha merkezi bir yapıya doğru yol alındığı görülecektir. Yerel Yönetimlerinin birçok yetkileri (İmar Planı Yapma, Ruhsat Verme, Kentsel Dönüşüm gibi) kısmen veya tamamıyla merkezi idare tarafından devralınmıştır.

Bazı yetkiler, Merkezi İdareler tarafından geliştirilen uygulamaların, Belediyelere tek yönlü olarak entegre edilmesi ve zorunlu tutulması nedeniyle, işlemler belediyelerde yapılsa dahi gerçekleştirilen işleme ait bilgiler belediyelerde değil merkezi idarelerde tutulmaya başlanmıştır. Bu tür merkezileştirme uygulamaları, KİK ile başlamış daha sonra UAVT1 ve Numarataj, İmar İnşaat Ruhsatı, İşyeri Açma Ruhsatı, bazı Denetim yetkileri ile yaygınlaşarak devam etmiş ve etmektedir.

Yerel Yönetimlerin çalışma şekli, ihtiyaçları dikkate alınmadan, merkezi endişe ve amaçlarla geliştirilen bu tür uygulamalar ile yerel yönetimlerin bilişim kapasitesi ve bütünlüğü zarar görmüştür. Kanunen uygulama yetkisi yerel yönetimler de olan bu tür işlemlerde, ne yazık ki, üretilen verilerin, yerel yönetimlerce erişilemez, raporlanamaz ve lokal uygulamaları ile entegre edilemez olmaları neticesinde, gerçekleştirilen işlemlerin takibinde ve planlamada büyük sorunlar yaşanmaktadır.

Bu tür uygulamalarda sorun, merkezi idareler tarafından geliştirilen ve uygulama zorunluluğu getirilen uygulamaların, Belediyelerin Yönetişim ve Karar Yeteneklerini geliştirecek şekilde değil de Yerel Yönetimlerin çalışma şeklini ve ihtiyacını anlamadan tasarlanmış olmaları, veri paylaşımı yapmamaları ve tek yönlü olarak veri girişine izin vermeleridir. Bu durum da Belediyeler zaman zaman ikili sistemler kullanmaya, işlemleri manuel yapmaya veya bilgi isteğinden vazgeçme arasında tercih yapma durumunda bırakmaktadır. Bunun sonucunda da veri bütünlüğünün ve doğruluğunun bozulması ve üretilen raporların tam gerçeği yansıtmaması sorunu oluşmaktadır.

Evrensellik ve Rekabet

Ülkemizde dikkat çeken bir diğer farklılaşma ise, gelişmiş ülkelerde çok uluslu uygulama sağlayıcı şirketlerin uygulamaları geniş yer bulurken, ülkemizde neredeyse hiçbir Belediye de yabancı kaynaklı belediyecilik uygulaması bulunmamakta, tamamen yerli ve milli firmalarca üretilen uygulamalar kullanılmamaktadır. Bunun nedeni irdelendiğinde birkaç husus öne çıktığı görülmektedir. Bunlar;

  • Mevzuatlar sonucu ortaya çıkan Belediye hizmet ve gelirleri, evrensel uygulama standartlarından uzak, yerel uygulama geliştirme zorunluluğu yaratan karışık uygulamalar olması,
  • Mevzuatların sık değişmesi ve çıkarılan aflar,
  • Veri ve Uygulama standart eksikliği nedeniyle her kurumun neredeyse kendine özgü uygulama geliştirme isteği,
  • Belediyelerin, Uygulama farklılığı nedeniyle ortaya çıkan yoğun destek ihtiyacı,
  • İhale ve sözleşme mevzuatlarında ki kısıtlayıcı veya caydırıcı maddeler ve belirsizlikler,
  • Kurumların bilişim projelerine ayırdığı kaynakların yetersizliği,
  • Sektör fiyat skalası ve kurumların ödeme alışkanlıkları nedeniyle ortaya çıkan finansal riskler.

Yabancı firmaların sektörden uzak durması, rekabetin yerel düzeyde yaşanmasına, sektör firmalarının uygulamaları ile yurt dışına açılmasını engellemektedir. Oysa ki, sektörde uluslararası markalarla yaşanacak rekabet, yerel firmaları geliştirecek, yurt dışı pazarlarına daha uyumlu hale getirecektir.

[1] UAVT: Ulusal Adres Veri Tabanı Sistemidir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile oluşturulmuştur.