e-Belediye Projesi sektöre zarar veriyor

Anasayfa / Beysiad Haberler / e-Belediye Projesi sektöre zarar veriyor

Bilişim STK’larından Bakanlara Mektup

Türkiye Bilişim Vakfı’nın her ay organize ettiği “Bilişim STK’ları Toplantıları” etkinliğinin 17 Ocak günü düzenlenen son oturumunda BEYSİAD olarak e-Belediye projesini bir sunum ile anlattık. Projenin tarihçesi ve sektöre etkilerini anlatan sunumumuzun ardından, bu tür merkezileşme yaklaşımlarının bilişim sektörüne olası etkileri etraflıca tartışılmış, yaşanan olumsuzlukların ve olası sonuçlarının anlatıldığı ortak bir mektup ile durumun ilgili kurumlara iletilmesine karar verilmiştir.İmzaya açılan ortak mektup platform üyesi 30 Bilişim STK’sı tarafından imzalanmıştır. Bir örneğini ekte göreceğiniz mektup 3.Şubat günü İçişleri ve Çevre ve Şehircilik Bakanlarına ve Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanına gönderilmiştir.

Mektupta ana başlılar olarak aşağıdaki konulara değinilmiştir;

  • Projenin kısa bir tarihçesi
  • Avrupa ve Dünyadaki yaklaşımlar
  • Konu kapsamında BEYSİAD tarafından yapılan ziyaretler ve sonuçları
  • İçişleri bakanlığının BEYSİAD önerilerine dönüş yapmaması
  • Sektörde yarattığı olumsuz etkiler ve bunların dramatik sonuçları
  • Belediye hizmetlerinde yaratacağı olası olumsuzluklar
  • Akıllı Şehir projeleri üzerinde yaratacağı olumsuz etkileri
  • Çözüm önerileri ve sorunun çözümüne yönelik çağrılar
Derneğimizin sorunun çözümüne yönelik yaptığı çağrıların yer aldığı mektubun, sektörde daha derin yaralar yaratmadan sorunun çözümüne katkı sunmasını diliyoruz.

Sayın Bakanım,

Bilgi ve İletişim Teknolojileri alanında faaliyet gösteren 6000’den fazla firmayı ve yaklaşık 150 bin sektör profesyonelini temsil eden Sivil Toplum Kuruluşları, 2006 yılından bu yana, Türkiye Bilişim Vakfı’nın ev sahipliğinde, her ay düzenli olarak bir araya gelerek Türkiye’nin bilişim politikalarına katkı sunmaya çalışmaktadır. 132 Milyar TL’lik Pazar büyüklüğünü, 5 Milyar TL’lik İhracat hacmini temsil eden ve yüksek katma değerli ürün/hizmet sunan kuruluşları çatısı altına alan Bilişim STK’ları Platformu, 15 Ocak 2020 tarihli toplantısında, “e-Belediye Projesi” ni tüm detayları ile değerlendirmiştir. Bu çerçevede Bilişim STK’ları olarak “e-Belediye Projesi” ne ilişkin görüş ve önerilerimizi yüksek değerlendirmenize arz ederiz.

Öncelikle, Hükümetimizin, yerel yönetim bilişim sistemlerine bir standardizasyon getirerek verimliliği arttırma; veri ve bilgi paylaşımını kolaylaştırma; şeffaflık ve hesap verebilirlik kültürünü güçlendirme; bir sonraki aşamada Akıllı Şehir teknolojilerini de kullanarak, eşgüdüm içinde vatandaşlarımıza sunulan faydanın arttırılması hedefini son derece değerli ve önemli bulduğumuzu paylaşmak isteriz.

Malumunuz olduğu üzere, 7099 sayılı “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 15.02.2018 tarihinde, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda yapılan değişiklikle, tüm belediyeleri kapsayan “E-Belediye” uygulaması getirilmiştir. İçişleri Bakanlığımızca geliştirilen “e-Belediye” projesi kapsamında tüm Belediyelerin ortak bir veri tabanı üzerinde çalışan ve belediyelerin gereksinim duyduğu tüm hizmetleri kapsayan uygulamalar üretilmesi planlanmaktadır.

Bu uygulamalar için desteğin yine Bakanlık bünyesinde kurulacak bir çağrı merkezi üzerinden verilmesi, eğitimlerin ise Belediyenin kendi personeli tarafından sağlanması ön görülmektedir. Bugün itibariyle projenin sadece EBYS (Elektronik Belge Yönetim Sistemi) ve birkaç modülün ancak tamamlanabildiği görülmektedir.

Entegre olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği ülkelerinde, ABD’de ve gelişmiş Batı ekonomilerinde mevcut çerçevesi içinde e-Belediye Projesine benzer, merkezi ve tek tip bir uygulama örneğine rastlanmamıştır. Ülkemiz ile söz konusu ülkeler arasında, Yerel Yönetim sektörüne özel, ülke politikalarından bağımsız olarak uygulama pratiklerini ve farklılıkları incelediğimizde aşağıdaki temel eksiklerin ortaya çıktığı görülmektedir.

Yüksek teknoloji ile rekabet avantajı yaratmakta olan ülkelerde uygulanan sistemler ile kıyaslama yaptığımızda, ülkemiz ile bu ülkeler arasında “Uygulama ve Veri Standartları” eksikliği gibi çok temel bir fark ortaya çıkmaktadır. Söz konusu ülkeleri incelediğimizde, kurumların kullandığı uygulamalar ile ürettiği sonuçlar ve çıktılar açılarından standart bir yapıya ulaştığını görmekteyiz. Ülkemizde bu konuda büyük bir gayret gösterilmesine rağmen henüz yeterli düzeye ne yazık ki ulaşılamamıştır.

Bu tür standart eksikliklerinin, sektör firmalarının çalışmalarına da olumsuz etkisi olmakta ve elde edilmesi hedeflenen faydalar çoğu zaman, standartların eksikliği nedeniyle gerçekleşememekte veya bir bütün olarak bakıldığında, yapılan yatırımlar sonucu ortaya çıkabilecek bilgi zenginliği ve derinliği maalesef hayata geçememektedir. Yerel Yönetimlerin çalışma şekli ve ihtiyaçları dikkate alınmadan geliştirilen bu tür merkezi ve tek-tip uygulamalar ile yerel yönetimlerin bilişim kapasitesi ve iş yapma yeteneğinin büyük zarar görme riski ile karşı karşıya olduğu değerlendirilmektedir. Kanunen uygulama yetkisi yerel yönetimlerde olan bu tür işlemlerde üretilen verilerin, yerel yönetimlerce erişilemez, raporlanamaz ve kendi geliştirdikleri uygulamaları ile entegre edilemez olmaları neticesinde, gerçekleştirilen işlemlerin takibinde ve planlamada büyük sorunlar yaşanmaktadır.

Diğer taraftan;

Proje, tasarlandığı haliyle yüksek katma değerli ürünler sunan ilgili sektör için olumsuz sonuçlara sebep olmuş ve olmaktadır. Faaliyet alanların devletleştirilmesi, uygulama alanlarının kısıtlanması, ellerindeki ürünleri kullanıcılarına sunacakları kanalların kalmaması nedeniyle, sektör iş yapamaz hale gelmiştir. Sektörü temsilen BEYSİAD Derneğinin ilgili bakanlıklarla yaptığı görüşmelerden ve sundukları çözüm önerilerinden de olumlu sonuç alınamamıştır.

Ülkemizde tamamen yerli ve milli firmalarca üretilen uygulamaları kullanan birkaç sektörden biri olan Yerel Yönetim pazarı, 1980’lerin ortasından beri gelişen ve oluşan deneyim ve marka değerleri, ihtiyaç duyulan adımların atılmaması halinde yok olacaktır. Projenin ve proje tasarımının (kapalı, kısıtlayıcı ve tek yönlü) bu haliyle kalması durumunda devletimizce büyük önem verilen “Akıllı Şehir” uygulamalarına ve buna yönelik teknoloji gelişimine de büyük zarar vereceği öngörülmektedir.

Amacımız, konuyu sadece özel sektör bakış açısıyla ele almak değildir. Belediyelerin, Merkezi İdarenin ve düzenleyici otoritelerin ihtiyaçlarını da dikkate alarak, evrensel standartlarda, sektörün gelişimini sağlayacak, ülkemizin rekabetçiliğini arttıracak ve vatandaşlarımıza sunulan faydaları zenginleştirecek şekilde çözüm üretmektir.

Cumhurbaşkanlığı Makamının vereceği destek ile projenin revize edilerek, servis mimarisi ile özel sektör uygulamalarının da çalışabileceği bir modele dönülmesini önermekteyiz. Ülkemizde başarılı örneklerini gördüğümüz bu tür bir yaklaşım, içtenlikle inanıyoruz ki, projeye değer katacak, daha hızlı yaygınlaşmasını ve kabul görmesini sağlayacaktır. Bu konuda hazırladığımız çözüm önerilerimizi uygun göreceğiniz bir zamanda zat-ı alinize kapsamlı biçimde sunmaya hazırız.

Bilgilerinize arz ederiz.

Saygılarımızla,

BİLİŞİM STK’ları Platformu